Yorum yapılmamış

Türkiye iklimlendirme endüstrisinin vizyoner duayenlerinden Ali Metin Duruk, 19 Ekim 2023 tarihinde, vefatının birinci yıl dönümünde, kurucusu ve yöneticisi olduğu Friterm’in Dilovası tesisinde, sektör temsilcilerinin yoğun katılımıyla anıldı ESSİAD’ı temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Can İşbilen, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Güray Korun, Yönetim Kurulu Üyesi Erdinç Yapan, ESSİAD Kurucu Üyesi Mustafa Kemal YAPAN, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Metin Akdaş, Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri Hüseyin Vatansever ve Murat KURTALAN, ESSİAD Üyelerinden Ahmet Yar Soğutma Yönetim Kurulu Üyesi Halit Salaçin’in katıldığı törende çok sayıda davetli yer aldı.

 

Anma Toplantısı, Friterm İş Geliştirme Müdürü Hayati Can’ın açılış konuşmasıyla başladı. Hayati Can konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Metin Duruk ile MMO’da bir toplantıda tanıştım. Birlikte mühendislik üzerine, bütün canlıların yaşam hakkına saygıyı birlikte ele alarak sayısız sohbetlerimiz oldu. Bu yolculuğun içinde Friterm’i de beni de etkileyen birçok dönüşüm geçirdik. Friterm bana keyifli ve uzun soluklu bir iş yaşamı sundu.

Doğaya dost sanayi konseptiyle çıktığımız yol, şu anda içinde bulunduğunuz tesisin felsefesini oluşturdu. Yeşil fabrika konseptindeki tesisimiz; yağmur suyu hasadıyla, güneş panelleriyle, ısı geri kazanım uygulamalarıyla, doğaya zarar vermeden küresel ısınmaya katkı sunmadan, doğaya dost bir sanayinin olabileceğini göstermek amacıyla projelendirilerek hayata geçirildi. Spordan sanata, sosyal sorumluluk projelerine kadar hayata dair pek çok şeyi içeren bir Friterm dünyası kurmuştu. Böyle renkli bir dünyanın içinde O bir arkadaşımız, bir abimiz, bir dostumuzdu. Kendisi kuruluşuna büyük destek verdiği, şu an Yönetim Kurulu Başkanı olduğum SOSİAD’ın Onur Kurulu üyesiydi ve bu yolu birlikte yürümekten çok mutlu oldum. Bu değerli insana sevgi saygı ve şükranlarını bir kez daha sunmak istiyorum. Şimdi bıraktığı emaneti, Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan sevgili kızı Şirin Duruk başta olmak üzere hepimiz geleceğe taşımak için çalışacağız.”

Hayati Can’ın ardından söz alan Friterm Yönetim Kurulu Başkanı, Metin Duruk’un kızı Şirin Duruk duygu ve düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “O’nun geçen yıl 19 Ekim’de aramızdan aniden ayrılmasının üstünden bir yıl geçtiğine inanmak gerçekten çok zor. İlk anda yaşadığımız şokun ardından annem ve ben kendimizi bir sevgi ve destek selinin içinde bulduk. Babamın hayatı boyunca desteklemiş olduğu, yanlarında durduğu herkes, en başta Friterm ailesi bizi bir destek çemberi içine aldı. Bu ani geçiş sürecinde bizim için ellerinden geleni yaptılar. Bu çok değerliydi ve bunun için öncelikle kalpten teşekkür ediyorum.  Ben de izninizle bana kattıklarıyla ve bugün olduğum kişi olmamdaki rolüyle babamı sizinle paylaşmak isterim. Babam her zaman bana, potansiyelime, yapabileceklerime inandı. Benim bağımsız, kendime yeten bir insan, bir kadın olarak kendi yolunda yürümemi destekledi.

Zaten sanırım bu yüzden böyle ani aramızdan ayrılışının ardından sağlam durabildim ve yoluma devam edebildim. Kendisine sonsuz bir şükran duyuyorum.

Babamın Friterm’in kendisinden sonra devam edeceğine dair hiçbir şüphesi yoktu. Haklıydı. Bugün Friterm değerleri, yönetimi, çalışanları, bilgisi ve bilgeliği ile yoluna devam ediyor ve ilerliyor. Bunun babamı mutlu ettiğini biliyorum. Birçoğumuz sevdiklerimiz aramızdan ayrıldıktan sonra da onlarla rüyalarında buluşmaya devam eder. Benim için de böyle oldu. Sıklıkla babamla rüyalarımda buluştuk. Genelde iş konuşurduk, bana işle ilgili tavsiyelerde bulunurdu. En son iki gece önce O’nu yine rüyamda gördüm. İşle ilgili kafama bir şey takılmıştı O, yine ilgisini çeken bir konu ile ilgileniyordu. O’nu o kadar mutlu görmek bana çok iyi geldi. Yine de sorumu sordum. Gülerek artık benim halledebileceğimi, kendisine sormama gerek kalmadığını söyledi ve ilgilendiği konuya geri döndü. Ardında bıraktıkları için kaygılanmadığını görmek bana çok iyi geldi.

Babam hepimizin içindeki iyiliğe inanıyordu. Biz de birlikte yaratabileceğimiz iyiliğin gücüne inanıyoruz. Biliyorum ki babam en çok bugün, kendisini anarken bizlerin iyi vakit geçirmemizi isterdi. Umarım bu kez de sizleri babamın isteyeceği şekilde ağırlayabiliriz. Burada herkese varlığıyla bizleri onurlandırdığı, bu paylaşım fırsatını verdiği için çok teşekkür ediyorum.”

Friterm Genel Müdürü Naci Şahin, Metin Duruk ile 39 yıllık yol arkadaşlığı için şunları söyledi:

“Metin Bey’in bakış açısı nasıldı, bize nasıl yansıdı? Bir Friterm ailesi olgusu vardı. Metin bey, işletmelerin sadece kâr amacı gütmemesi gerektiğine inanırdı. O’nun için Friterm çalışanlarıyla birlikte bir aile olmak, aynı zamanda birlikte üretmek ve paylaşmaktı. Tabii ki Friterm olmak; etik ilkelere bağlı kalmak, mutlak cinsiyet eşitliği, doğayı korumak, topluma faydalı olmak ve bu yönde faaliyetlerini sürdürmek olarak özetlenebiliyor. Aynı zamanda barışa sahip çıkmak, çevre ve toplum için faydalı faaliyetlerde bulunmak, onun yaşam felsefesi idi. Metin Bey’le çalıştığım için kendimi hep şanslı hissettim. 39 yıl birlikte çalıştık. Çevresine her zaman güven veren bir kişiliği vardı. Yakın çevresi veya uzak çevresi bakmaz, kimseyi dışlamaz ve herkese dokunur, elinden geleni yapmak isterdi. Herkesi şaşırtan ölçekte de aktif olarak birçok çalışma yürütüyordu. Hepimizin bu kadar çok işin üstesinden nasıl gelebiliyor diye düşündüğümüz çokça zaman oldu.

Onunla çalışmayı zorlayıcı bulanlar da olmuştur. Elbette ki bu böylesi bir çalışkanlık içinde düşük performanslı olmayı hoş karşılamazdı. Ancak çalışmanın en kolay ve hoş tarafı her zaman için çok açık ve net olmasıydı. Söylediğinin ardında, söylediğinin dışında hiçbir şey olmazdı. Bu yoğunluk içinde sosyal etkinliklere katılımda da yine hepimizin önündeydi. Bunu nasıl başardığı beni çok zaman şaşırtmıştır.

O’nu kaybedince ne yapmalıyız diye düşündüğümüzde önce şirket için tanımlanmış olan ilkeleri önümüze koyduk. Etik, kurumsal sosyal sorumluluk, çevre bilinci, örgütlü toplum ve sektör gibi ilkeler ve öncelikler rotamızdı.
Bunun için Friterm’in başarıyla yoluna devam edeceğine olan inancımızı hiç kaybetmedik. En küçük tereddüt bile yaşamadık. Metin Bey’i saygı ve özlemle anıyor ve katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum.”

Metin Duruk’un kardeşi Mehmet Duruk, Ağabeyi ile ilgili şunları söyledi:

“Abimle 70 sene beraber yaşadık. Üç erkek kardeştik, en büyüğümüz Abim’di. Ben ortanca çocuğum. Akseki’liyiz. Akseki, Torosların Akdeniz yüzüne bakan bir yerleşim yeridir, İpek Yolu üzerindedir. Bizim kökümüz Yörük’tür. Yani Orta Asya’dan gelen Yörüklerin devamıyız. Yörüklerin Akseki’ye yerleşmiş, grubuyuz. Yörükler çok özel bir topluluktur ve Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale Savaşı’nda da çok büyük çabalar göstermişlerdir. Akdeniz bölgesi İtalyanlar tarafından işgal edildiğinde silahların İtalyanlara teslim edilmesi gerekiyor. O zamanki Osmanlı komutanları silahların tesliminin içlerine sindiremiyor ve silahları saklayabilmenin bir yolunu düşünüyorlar. Torosların karstik bir yapısı var. Çok fazla mağara bulunuyor, silahları Yörüklere veriyorlar. Yörükler bu silahları saklıyorlar. Ne zaman Kurtuluş Savaşı başlıyor, silahları Mustafa Kemal’e teslim ediyorlar. O zaman Mustafa Kemal şöyle söylüyor, “Arkadaşlar gidip Toros dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tutuyorsa şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç asla bizi yenemez.” Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bu zamanda köklerimizin vatanperverliğine atıfta bulunmak istedim. Akseki’den Konya’ya 1950 yılında göç ediyoruz. Ben Akseki’de doğdum, akabinde Abim 2 yaşında iken Konya’ya yerleştik. Babaannemin yanında büyüdük. Babaannemden aldığımız en önemli şey doğa ve çevre sevgisi oldu. Doğadaki tüm canlılara babaannem çok büyük saygı gösterirdi. Bu saygı babama, abimle ve hepimize de aynı şekilde geçti. Konya Maarif Koleji’nde abimle beraber okurken, abim benim ‘rol modelim’di ve özellikle matematik, fizik, cebir, integral gibi her şeyi O’ndan öğrendim. Abi’min satranç gibi zeka oyunlarına çok fazla ilgisi vardı, aşırı şekilde zeki olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Abim Yönetim Kurulu toplantılarında bütün kararların oy birliğiyle alınmasını çok önemsiyordu. Bir kişi bile ikna olmamışsa, en azından olumsuz görüş vermesini istemiyor, vakit varsa kararı bir sonraki toplantıyı bırakıyordu.

Abi’mi çok özlüyorum. Ama emaneti Friterm’in bayrağını Şirin Duruk teslim aldı. O ve Friterm ailesinin bu bayrağı en güzel şekliyle taşıyacaklarına inanıyorum.”

Anma Toplantısında İSİB tarafından hazırlanan Ali Metin Duruk belgeseli gösterildi ve yakın arkadaş grubu ile “Bizim Türküler” etkinliklerinde birlikte söylediği şarkı ve türkülerden bir seçki, konuklarla hep bir ağızdan söylendi.

Ali Metin Duruk için İSİB Yönetim Kurulu Üyesi Cem Savcı, MMO İstanbul Genel Sekreteri Ahmet Akçakaya, ISKAV Yönetim Kurulu Başkanı Sarven Çilingiroğlu, D’Hondt Friterm Thermal Solutions Yöneticisi Sébastian Le Moignic, İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ayk Serdar Didonyan, MTMD eski dönem başkanlarından Hüseyin Erdem, ESSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Can İşbilen, SOMTAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Rahmi Türk, Friterm Rusya Bölge Ofisinden Şahin Medjidov, DOSİDER Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Erkut, arkadaşlarından Velid Günay ve Uğur Tandoğan, Termko firmasındaki eski ortağı Tevfik Peker, Cafer Ünlü ve TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç etkileyici konuşmalar yaptı.

TEMA Vakfı, Eskişehir’de A. Metin Duruk için 16.847 fidandan oluşan bir Hatıra Ormanı oluşturduğuna ilişkin belge ve A. Metin Duruk’un TEMA Vakfı’na katkıları ile ilgili teşekkür plaketini Şirin Duruk’a sundu. Metin Duruk Anma Toplantısı, O’nun adına konuklara yapılan ikramlar ve kişisel anekdotların paylaşıldığı sohbetlerle son buldu.